Gıda Kökten Gelir - Edebiyatta Kaynaklanma Araştırmaları

Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786258264647
Boyut:
14,5 x 21,5
Sayfa Sayısı:
166
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
İnce Kapak
Dili:
Türkçe
%35 indirimli
260,00TL
169,00TL
9786258264647
861358
Gıda Kökten Gelir - Edebiyatta Kaynaklanma Araştırmaları
Gıda Kökten Gelir - Edebiyatta Kaynaklanma Araştırmaları
169.00

Edebî metin, özel şartları bulunan belirli bir dönemin içine doğar, fakat o dönemle sınırlı kalmaz. Metinlerin, içine doğdukları dönemin öncesinde kökleri, sonrasında da gölgeleri olur. Başka bir deyişle, edebî metin seleflerinden beslenir, haleflerini besler. Bir metnin kendisinden çok önce söylenmiş / yazılmış metinlerin yansıma yeri olduğuna ve kendisinin de çok sonraki metinlerde dirildiğine dair çok örnek vardır. Aile ve akraba çevresinden Yunus ilahileri veya halk türküleri dinleyerek büyümüş olan bir şairin eserlerinde “Yunusça unsurlar”a rastlanması ya da halk türkülerinin ana teması olan “hasret yükü”nün hissedilmesi bu dirilişe örnek gösterilebilir.

Edebî metnin öncelikle bir “dil ürünü” olduğu gerçeğinden hareketle diyebiliriz ki metin, yazıldığı / söylendiği dilin belli bir süreç içinde meydana gelen ürünleri arasındaki kaçınılmaz bağlantılarla zenginleşir. İnsanların atalarından, onların kültürel mirasından beslenmeleri ile bugünkü edebî metinlerin eskilerle olan bağlantıları arasında benzerlikler kurulabilir.

Bu kitapta, işaret edilen benzerlik ve ilişkilerin net bir şekilde var olduğu bazı edebî metinler üzerinde durulmakta, yüzyıllardır akıp gelen Türk edebiyatının, değişik kalemler aracılığıyla kendini yenileme macerasına dikkat çekilmektedir.

(Tanıtım Bülteninden)

Edebî metin, özel şartları bulunan belirli bir dönemin içine doğar, fakat o dönemle sınırlı kalmaz. Metinlerin, içine doğdukları dönemin öncesinde kökleri, sonrasında da gölgeleri olur. Başka bir deyişle, edebî metin seleflerinden beslenir, haleflerini besler. Bir metnin kendisinden çok önce söylenmiş / yazılmış metinlerin yansıma yeri olduğuna ve kendisinin de çok sonraki metinlerde dirildiğine dair çok örnek vardır. Aile ve akraba çevresinden Yunus ilahileri veya halk türküleri dinleyerek büyümüş olan bir şairin eserlerinde “Yunusça unsurlar”a rastlanması ya da halk türkülerinin ana teması olan “hasret yükü”nün hissedilmesi bu dirilişe örnek gösterilebilir.

Edebî metnin öncelikle bir “dil ürünü” olduğu gerçeğinden hareketle diyebiliriz ki metin, yazıldığı / söylendiği dilin belli bir süreç içinde meydana gelen ürünleri arasındaki kaçınılmaz bağlantılarla zenginleşir. İnsanların atalarından, onların kültürel mirasından beslenmeleri ile bugünkü edebî metinlerin eskilerle olan bağlantıları arasında benzerlikler kurulabilir.

Bu kitapta, işaret edilen benzerlik ve ilişkilerin net bir şekilde var olduğu bazı edebî metinler üzerinde durulmakta, yüzyıllardır akıp gelen Türk edebiyatının, değişik kalemler aracılığıyla kendini yenileme macerasına dikkat çekilmektedir.

(Tanıtım Bülteninden)

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 169,00    169,00   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat